Bundan tam 4 sene önce, halihazırdaki oyunların tekrarlarının çıktığı (Doom 3, Half-Life 2 vs…) ve türlerin kendini tekrar ettiği senede düzeni değiştirmek adına Katamari Damacy isimli bir oyun çıkagelmişti. Tamamen Japon yapımı olan oyun oynanışı ve konusuyla oyuncuları hem eğlendirmiş hem de yeni bir boyuta taşımıştı. PlayStation 2’de ilk olarak Japonya’ya, tutulmasının ardından Amerika’ya, burada da ilgi görmesinden sonra da son olarak Avrupa’ya çıkmıştı. Çıkışının üstünden 1 sene geçtikten sonra We Love Katamari ile seri devam etmişti. Aradan seneler geçti, oyun dünyasında değişen pek bir şey olmadı. Halen oyunların devamları yapıla dursun, türler kendini tekrar ede dursun, alışılmış düzeni tekrar değiştirmek için kahramanımız Katamari tekrar bizlerle.
Katamari, aramıza tekrar hoş geldin. Piyasanın tekerrür ettiğini gördün de geldin sanıyorum. İyi ettin, gerçekten bir yenileşime (inovasyon diyenler parmak kaldırsın) ihtiyacımız vardı. Ama o da ne? Katamari, yıllar seni değiştirmemiş! Sen yine aynı şekilde çıkmışsın karşımıza. Düzen değiştirmek için girişimde bulunayım derken sen de bir devam oyunu olup çıkıvermişsin. Hem duyduğuma göre buradan önce bir de PSP’ye uğrayıp çayını içmişsin. Nerde o eski Katamari’ler? Tamam şimdi gidebilirsin geri, meğer pek de hoş gelmemişsin.
Birikmiş enerjinin getirdiği yapışkanlık
Katamari dediğime bakmayın, Katamari devamlı gördüğümüz küçük boylu, hap kafalı ve antenli yeşil yumurcak değil. Katamari, bu yumurcağın tuttuğu ve üzerine eşyaları yapıştıran özel enerjili topun ismi. Yeşil yumurcağın ismi ise the Prince of All Cosmos. 2004 yılında çıkan ilk Katamari Damacy’den de bildiğimiz yumurcağın babası kral the King of All Cosmos’un hatası bu oyunun da başlıca konusunu oluşturuyor.
Katamari oyunlarının en güzel yanı belki de kural olmaması. Kuraldan kastım hikayenin ve oynanışın çok gerçekçilik boyutunda tutulmamış olması. Oyunumuzun konusu kısa şöyle. Yerinde duramayan kral, bir gün tenis oynarken topa sert vurur, havaya doğru uçan top gökyüzünde bir delik açar. Bu delik büyür ve uzay boşluğuna neden olur. Dünyada açılan bu delik havanın dışarı vurmasına, basınçtan ötürü de içindeki varlık ve cisimlerin deliğe uçmasına neden olur. Kendisi hariç herkesi içine çeken delik uzayda da gittikçe büyür ve kara deliğe dönüşür. Tüm gezegenleri içine çeken kara deliği kapatmak yine kral ve oğlu prens’e düşmektedir.
Kral dediğinin çenesi düşük olmaz
İngilizce bilginiz olsa dahi sizi fazlasıyla sıkan diyaloglar mevcut. Diyalogların sesli okunuşu bulunmadığından dolayı kralın bütün söylediklerini okumak zorundasınız. Başlarda komik gelse de her defasında bu yazıları okumak işkence haline geliyor. Keşke geveze olmasaymış kral diyoruz.
Oyunun amacına gelecek olursak, her bölümde birkaç odadan oluşan kademeli haritamız bulunuyor. Bu harita üzerinde her yerde bilumum eşya bulunuyor. Eşyaları ve canlıları toplayarak büyüyor ve hedeflenen boyuta gelmeye çalışıyoruz. Verilen sürenin sonunda eğer gerekli boyuta ulaşmışsak da kral bu topu bir gezegene dönüştürüp uzaya fırlatıyor. Katamari topumuzun boyutları oyunun aşamalarına göre değişiyor. Bölüme başlar başlamaz boyutumuza uygun cisimler toplamak zorundayız. Gittikçe büyüyen topumuza daha önceden alamadığımız cisimleri de alabiliyoruz. Topun boyutu 2 metreye ulaşınca insanları da topumuza alabiliyoruz. Tabii bunun sınırı yok. Ne kadar büyürsen o kadar çok şey alabilirsin. Önemli olan, istenilen boyuta verilen süre içerisinde ulaşmak. Süremiz ekranın sağ üst köşesinde, ulaşmamız gereken ile o anki boyutumuz ise ekranın sol üst köşesinde yazıyor.
Arada klasik görevler dışında alternatif görevler de bulunuyor. Örneğin Mars gezegenini yapmak için 10,000 C dereceye ulaşmak gerekiyor. Etraftaki sıcak yemekleri ardı ardına alarak sıcaklığı yükseltiyoruz. Ancak bir yangın söndürücü ya da soğuk içeceğe çarptığımızda ise ısı hemen düşüveriyor. 0 C’ye ulaşınca bölümü kaybediyorsunuz.
Beautiful Katamari’nin grafikleri sadece yeni nesil grafiklere uygun hale getirilmeye çalışılmış şekilde. Yani oyunun konusunun ve oynanışın da getirdiği belli bir grafik çizgisi var. Bu da çizgi filmsi havayı yakalamak. Oyunun, The Simpsons Game gibi çizgi film grafiklerinde ve çok net olduğunu söyleyemem. Sadece bulanıklık veya pikselleşme gibi bir durum söz konusu değil.
Tadında bıraksalarmış keşke
Beautiful Katamari’nin getirdiği pek bir yenilik yok. 2004 senesindeki Katamari Damacy’nin sadece yeni nesil versiyonu diyebiliriz. Bölüm ve menü mantığı aynı şekilde. Hatta klasikleşen Katamari Damacy’nin menü müziği bile aynı şekilde duruyor. Her ne kadar oyunun, ilk oyunları birebir devam ettirdiğini söylesem de, Katamari farklı bir oyun türü. Pacman’e benzettiğim oyun yapısıyla tamamen aksiyona kayan konsollara bir dur demeye çalışıyor. Eğer Katamari Damacy oyununu PlayStation 2’de oynadıysanız ve tadı halen damağınızdaysa bu oyun tam size göre. Aksi takdirde kısa süreli eğlence vaat ettiğini söyleyebilirim. En azından oyunun demosu indirilip oynanmaya değer J.
|