urning Point: Fall of Liberty ilk duyurulduğu zaman oldukça heyecanlanmıştım. Vaat ettiği yenilikleri ve hikayesi ile en çok beklediğim oyunlar listesine üst sıralardan girmeyi hak etmişti. Sonuçta duyurulduğu zamanlarda ortalık 2. Dünya Savaşı konulu oyunlardan geçilmiyordu. Turning Point: Fall of Liberty�de de konu olarak 2. Dünya Savaşı işlenecekti ancak savaşın öteki yüzü gösterilecekti. Eğer Amerika savaşı kazanmasa ve Almanya durdurulmasa ne olacaktı? İşte Turning Point: Fall of Liberty�de bize tüm bu soruların cevaplarının verileceği belirtiliyordu. Oyunun geliştiricisi 2004 yılında bize başarılı Call of Duty: Finest Hour�u sunan Spark Unlimited�dı. Bu yüzden oyunu daha büyük bir heyecanla bekliyordum. Oyun piyasaya sürülene kadar yapımcı firma bizi oyundan yeni ekran görüntüleri ve videolarla oldukça heyecanlandırdı. Nihayet bir sıcak Mart sabahı (Mart ayının sıcak olduğunu da ilk benden duyun, ama sıcaktı gerçekten o gün) oyun piyasaya sürüldü. Peki bu oyun gerçekten bizlerin heyecanla beklediği ve sıradan 2. Dünya Savaşı oyunlarının arasından sıyrılabilmiş bir oyun mu? Bu soruya yazının devamını okuyun diyerek cevap vermek isterdim, ancak bu kez bir değişiklik yapacağım. Bu oyun bu sene oynadığım en kötü FPS oyunlarından bir tanesi ve tamamen bir hayal kırıklığı başka birşey de değil. Evet, şimdi isteyenler yazının devamını okuyabilirler.